Almanya İçişleri Bakanlığınca hazırlanan ve ülkede yaşayan Türkleri de yakından ilgilendiren “Vatandaşlık Yasasının Modernizasyonu” adını taşıyan yasa tasarısı Federal Meclis’te görüşülmeye başlandı.
Alman İçişleri Bakanı Nancy Faeser, söz konusu yasa tasarısının görüşüldüğü Federal Meclis’te yaptığı konuşmada, ülkesinin kalifiye personel kazanabilmesi için modern vatandaşlık yasasına ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Faeser, yasanın Almanya’nın yararına olduğunu belirterek, “Almanya’yı daha güçlü, daha modern ve uluslararası alanda daha rekabetçi kılıyor. Yurt dışından daha fazla vasıflı işçi çekmek refahımız için hayati önem taşımaktadır. Yeni Nitelikli İşgücü Göç Yasamız çoktan kabul edildi, şimdi bir sonraki gerekli adımı, yani yeni bir vatandaşlık yasasını atıyoruz. Bu, modern bir göç politikasının çok önemli bir parçasıdır.” dedi.
Almanya’da yaklaşık 11 milyon yabancının Alman vatandaşı olmadan yaşadığını söyleyen Faeser, bu kişilerin 5 milyondan fazlasının 10 yıldan uzun süredir ülkede bulunduğunu vurguladı.
Faeser, “Onlar toplumumuza değerli katkılarda bulunuyor, burada çalışıyor, vergi ödüyor ve daha güçlü bir topluma katkıda bulunuyor. Bu nedenle burada vatandaş olma fırsatına da sahip olmalılar.” ifadelerini kullandı.
Alman vatandaşlığına hak kazanmanın koşulları olduğuna dikkati çeken Faeser, “Özgür ve çeşitlilik içeren toplumumuzda yaşamaya ve demokratik temel düzene amasız ve fakatsız bağlı olunması gerekir. Bu Yahudi karşıtı davranışlarda bulunanların Alman vatandaşı olamayacağı anlamına gelmektedir. Bu aynı zamanda şu anda İsrail’in var olma hakkını inkar eden herkes için de geçerlidir. İsrail’in varlığının ve güvenliğinin Almanya’nın varoluş nedeninin bir parçası olduğu ve Yahudi yaşamının buna ait olduğu benim için açıktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Mevlüde Genç’i hatırlatan Yeşiller Partisi Milletvekili Filiz Polat duygusal anlar yaşadı
Tasarı hakkında söz alan Yeşiller Partisi’nden Filiz Polat, Solingen’deki kundaklamada aile fertlerini kaybeden ve geçen yıl vefat eden Mevlüde Genç’i örnek verdi.
Almanya’ya gelen birinci nesil Türklerin ülkeye sağladığı katkının yıllarca hak ettiği saygıyı görmediğini belirten Polat, bu tasarının yasalaşmasıyla bunun sağlanacağını belirtti.
Polat, “Mevlüde Genç 30 yıl önce evine yapılan korkak, ırkçı bir saldırıda iki kızını, iki torununu ve bir yeğenini kaybetti. Genç bu ırkçı saldırıda hayattaki en değerli aile fertlerini kaybetti. Buna rağmen yeni vatanıyla ilişkisini koparmadı. Hep barıştan yana ve barış elçisi oldu ve Federal Liyakat nişanıyla onurlandırıldı. Genç, bu ülkeye, kendisini Alman hissedenden birçok kişiden daha fazla katkı sağladı.” diye konuştu.
Genç’i anlatırken duygulanan Polat sesi titreyerek konuşmasını tamamlayabildi.
Diğer yandan, muhalefet adına yasa tasarısı hakkında görüşlerini açıklayan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi’nden Alexander Throm, tasarıya karşı olduklarını bildirdi.
Federal Meclis’te vatandaşlık yasası görüşülürken “Hepimize pasaport hepimizi koruyun” adlı inisiyatif, Alman vatandaşlığına geçişteki kısıtlamaların kaldırılması için Meclis önünde gösteri düzenlendi.
Tasarıda neler yer alıyor?
Tasarının yasalaşması halinde, daha önce sınırlı sayıda ülke vatandaşına uygulanan çifte vatandaşlık hakkı, herkese yönelik genişletilecek ayrıca yabancıların Alman vatandaşlığına kabul edilmesi için gerekli şartlar da hafifletilecek.
Buna göre vatandaşlığa geçmek için istenen “yasal ikamet süresi” 8 yıldan 5 yıla indirilecek.
Çalıştığı alanda veya eğitiminde başarılı olmak, gönüllü çalışmalar yapmak gibi, Almanya’daki yaşam şartlarına uyum sağlamak için özel çaba gösterenlerde bu süre 3 yıla düşebilecek.
Çifte vatandaşlığa imkan veren tasarıda, çoklu vatandaşlıklara da imkan tanınacak.
Aynı zamanda yabancı bir ülkenin vatandaşlığına geçenlerin Alman vatandaşlığını kaybedeceği yönündeki düzenleme de ortadan kalkacak.
Ebeveynlerden birinin 5 yıl Almanya’da yasal olarak ikamet etmesi durumunda ülkede doğan yabancı çocuklar Alman pasaportu alabilecek.
Ayrıca çocuklar ebeveynlerinin vatandaşlığını da koruyarak çifte vatandaş olabilecek.
Tasarıda, İşgücü Anlaşması kapsamında 30 Haziran 1974’e kadar Federal Almanya Cumhuriyeti’ne (Batı Almanya) ve sözleşmeli işçi olarak 13 Haziran 1990’a kadar eski Almanya Demokratik Cumhuriyet’ine (Doğu Almanya) gelen “misafir işçiler” için de düzenleme yer alıyor.